Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

bilgisi olmak

См. также в других словарях:

  • haberi olmak — (bir şeyden) bilgisi olmak, bilmek Annesinin bir şeyden haberi olmadığı için hemen söze karıştı. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imtihan olmak — 1) bilgisi ölçülmek 2) denenmek, sınanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • her telden çalmak — 1) her çeşit işi yapabilir durumda olmak 2) birçok konuda bilgisi olmak Senin anlayacağın, her telden çalıyor benim çocuklar. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oyunun kurallarını bilmek — yapılan işlerin nasıl, kimler tarafından ve hangi ilişkilerle sonuçlandırıldığına ilişkin bilgisi olmak Oyunun kurallarını baştan beri bilen biri olarak şimdiye kadar sömürülmemiştim. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • allame — sf., Ar. ˁallāme Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. S. Eyuboğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller allame kesilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünüş — is. 1) Gözün ilk bakışta veya zihnin dolaysız olarak algıladığı şey 2) Gerçeğe uymayan dış görüntü, zevahir Görünüşe aldanmamalı. 3) Bulunulan bir yerden görülebilen alan, görünüm, manzara Van gölünün görünüşü eşsizdi. N. Cumalı 4) dbl. Fiillerin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haberli — sf. 1) Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan Haberli konuk. 2) zf. Haber vermiş veya almış olarak Biz oraya haberli gittik. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haberli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz sahibi — is. Bir konuda bilgisi veya yetkisi olan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz sahibi olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»